Strike/hit/hurt one's nose, reach one's nose, trod or pasture herbage (camels), turn up one's nose at something, disdain or scorn something, abstain from or refuse to do something (by reason of disdain and pride), loath/dislike/regard something with disgust, sharpen the extremity of something (such as a spear-head or an arrow-head), induce someone to feel scorn/disdain/anger/indignation, haste something (namely an affair), begin or commence, to anticipate something, take the first of something (also to be the first in a thing or affair), most vehement, be head of (Lord or Chief) a people, (with damma, K) having a large nose (applied to a man), make even or evenly.
Burnuna vurmak ya da vurmak ya da incitmek, burnuna ulaşmak, otlamak ya da otlatmak (develer), bir şeye burnunu sokmak, bir şeyi küçümsemek ya da küçümsemek, bir şeyden kaçınma ya da (küçümleme ve gurur nedeniyle) yapmayı reddetmek, tiksinmek ya da bir şeyden hoşlanmamak veya tiksintiyle bakmak, bir şeyin ucunu keskinleştirmek (mızrak başı veya ok başı gibi), birini küçümseme veya küçümseme veya öfke veya kızgınlık hissetmeye teşvik etmek, bir şeyi aceleye getirmek (yani bir ilişki), başlamak veya başlamak, bir şeyi önceden tahmin etmek, bir şeyin ilkini almak (bir şeyde veya meselede ilk olmak da dahil olmak üzere), çok şiddetli, bir halkın (Lord veya Reis) başkanı olmak, (damma, K ile) büyük bir burnu olan (bir adam), eşit veya eşit yapın.
All words derived from Alif-Nun-Fa root word